12 Nisan 2014 Cumartesi

Karadeniz'in Süslü İnekleri, Post-8

Karadeniz'in Süslü İnekleri

Karadeniz insanı, sütü ve süt ürünleri elde etmek için beslediği hayvanlarını da kendisi kadar düşünen insanlardır. Hele kadınlar, onların inekleri süslemek için dokuduğu, aldığı, taktığı takılar, hayvanlara ne kadar sevgi beslediğinin ne kadar saygı gösterdiğinin de bir nişanesi ve bir vefa duygusudur aynı zamanda. Çünkü, Karadenizlinin bir danası(buzak) olduğunda daha doğduğu anda ilk olarak ona bir isim verilir. Ve o hayvan, o isimle büyütülür ve aile bireylerinden biri halini alır. Yaşar, Gülistan, Yadigar,Hatun, Nazar gibi..



Karadeniz yöresinde kalanlar illa ki görmüşlerdir süslenmiş inekleri. Kafalarında rengarenk püsküllerle süslenmiş hayvanlar olur. Nedeni bellidir aslında ona karşı bir bağlılık ve kabulleniş. Eğer, siz bir Karadenizli iseniz ve o hayvan, evinizin bir bireyi olu vermişse, evet süslenmesi gerekir, çünkü o hayvanın o evin hiçbir bireyinden farkı yoktur. 

Hayvanlar da süsler, yayla yolculuğuna veya bahar ayından itibaren ahırdan dışarı çıktığında hem kem gözlerden korunmak (nazar değmesin)ve hem de kolayca tanınmasını sağlar. Nazarlık, gerdanlık, burunluk, kaşlık, boynuzluk, zil, Çan ve kelek, hayvan doğmadan önce hazırlanır veya çarşıdan pazardan da alınabilir. Veya daha önceki hayvanlardan kalmış, ahırın bir köşesinde saklanmış, asılmış da olabilir. Ahırdan çıkarılmadan hayvan temizlenir ve kafasına, boynuna, gerdanına takıları takılır ve öylece ahırdan çıkarılır. Hayvandaki süs, bir nevi onu bakan insanın hayvana verdiği önemi, değeri ve saygıyı da gösterir. 

Hayvana ne kadar değer verirsen ondan o kadar verim alırsın. Karadeniz insanı yüz yıllarca mandıracılık, yaylacılık yaparak hayatlarını geçirmişlerdir. baktıkları hayvanlar onlar için evlatlarından farklı değildir ve bu abartısız bir yorumdur. Babaannemin inekleri vardı, onlara baktığı gibi evlatlarına bakmazdı, sürekli temizler süsler uygun fırsatlarda gezdirirdi. Babaannemin sağlık durumu bozulunca doktor hayvan bakımını yasakladı ve babaannem bir hafta boyunca ilişiğini insanlarla keski. Nazarım nazarım siyerek arkasından yas tuttu.


Karadeniz erkeği ve kadını için inek çok değerlidir; eve ekmek getiren koca ve yemeği yapan kadının inekten fazla bir değeri oktur. Çünkü geçmiş yılların şartlarında kadınsız ve erkeksiz bir ev olabiliyordu ancak bir büyük baş hayvanın olmadan geçimin olması çok zordu. Belki ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıkmış bir bağlılık ancak birlikte yaşadığında kesinlikle oluşan bir sevgi bağı vardır. Sadece ineğe bağlılık değil kendi ineğine bir bağlılık vardır; bir süre sonra hayvan değişmek zorunda kalınca yerine gelen diğerini dolduramaz hale gelir, isterse daha verimli olsun fark etmeyecektir. Her zaman dilde benim Nazarım bir başkaydı olacaktır.



Hayvan süsleme geleneği şimdilerde eskisi kadar yaygın olmasa da yine de yer yer Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu’nun yaylalarında görülebiliyor. Bu gelenek aslında Trabzon’da çok daha yaygındır, Şalpazarı, Vakfıkebir, Araklı, Sürmene, Maçka, Düzköy, Akçaabat, Yomra, Arsin, Beşikdüzü ve Of’un yayla yollarında süslü hayvanlara rastlamak mümkündür. Süsler, yayla yolculukları boyunca hayvanlarda durur, yaylaya çıkıldığında veya aşağı inildiğinde süslemeler hayvanlardan çözülür ve ahırdaki yerlerini alır, taki tekrar yola çıkılana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder