Serender
Serender,
genellikle Orta ve Doğu Karadeniz'e özgü, kırsal yörelerde görülen mimari bir yapıdır. Yapı, dört direk
üzerine oturtulmuş bir tür odadır. Mutlaka evin dışında bulunur, kesinlikle ev
ile serender arasında herhangi bir geçit, köprü bulunmaz. Yerden yüksekliği yaklaşık
5-7 metredir. Genellikle kare şeklinde tasarlanmıştır. Serenderin bölgede
yüzyılı aşkın süredir kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yapımında ahşap dışında
herhangi bir malzeme kullanılmamaktadır.Yapının üstü sac veya "harduma" adı verilen
yassı olarak yontulmuş ya da kesilmiş tahtalarla örtülerek su geçirmesi engellenir. Ancak yan
taraflarında 20-30 cm. boyunda, bir buçuk iki santim genişliğinde ızgaralar
bulunur. Bu ızgaraların yapılma amacı serenderin içerisine hava döngüsü oluşturmaktır. Genellikle
yiyeceklerin saklanması ve mısır kurutma işleminin gerçekleştirilmesi için kullanılmak
maksadıyla yapılmışlardır. Yerden yüksek olması ürünlerin haşerelerden ve yaban
hayvanlarından korunmasını sağlar. Yapıya, genellikle akasya ağacından yapılan seyyar bir merdiven ile çıkılır ve inilir. Bu direklerin
yukarı kısmına teneke çakılarak kaplanması veya tahtadan dört tekerlek konulması vasıtasıyla yapıya fare ve çeşitli böceklerin ulaşması
engellenir. Turşudan pekmeze, fındıktan cevize kadar birçok ürünün saklandığı ahşap serender ürünün uzun süre taze kalmasını sağlıyor
.

Eski tip
serenderler de, bilhassa eski köklü ailelerin serenderlerinde ince ahşap işçiliğinin güzel örnekleri göze
çarpar. Eski tip serenderlerin yapımı artık gerçekleştirilmemekle birlikte,
bölgenin turistik hale gelmesiyle serendere benzer, yerden yüksek odalar
yapılmış ve turistlere yönelik, temalı konaklama işletmelerinin ürünleri
sunulmaya başlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder